Eğitim-Sen, engelli vatandaşların eğitimi üzerine yaptığı çalışmada, Türkiye'de özel eğitime uygun nitelikte okul ve kurumların yetersiz olduğunun ortaya çıktığını açıkladı. Eğitim-Sen, "Bu alana yönelik ciddi bir planlama yoktur" açıklamasında bulundu.

Eğitim-Sen tarafından yapılan çalışmada dünyada 600 milyon, Türkiye'de ise 8 milyonun üzerinde engelli olduğuna değinilirken, dünyadaki tüm engellilerin dörtte üçünün doğuştan değil, sonradan engelli hale geldiği belirtildi. Sonradan engelli hale gelen insanların bu duruma yetersiz ve kötü beslenmeden kaynaklı engelli olduğu belirtilen çalışmada, "Özel eğitim için gerekli bilgi, hizmet ve fiziksel çevre koşullarının özel eğitim kapsamında olan çocuklar için henüz yeterince ulaşılabilir hale getirilmemiştir. Eğitimde fırsat eşitliği gerçekten sağlanmak isteniyorsa öncelikle ilk, orta ve yükseköğretimden yararlanmalarının kolaylaştırılması gerekir" denildi.


-"ÖZÜRLÜLERİN SORUNLARI ÖNEMSENMİYOR"-

Türkiye'de özel eğitime uygun nitelikte okul ve kurumların yetersiz olduğuna işaret edilen çalışmada, "Bu alana yönelik ciddi bir planlama yoktur. Özürlülerin sorunları önemsenmemektedir. Eğitime ayrılan payın geneline bakıldığında, bu gerçeği görmek mümkündür" denildi. İller ve bölgelerde ayrımcılığa dayalı uygulamalar olduğuna işaret edilen çalışmada, yatırımların da eşitsiz ve dengesiz dağıtıldığı ifade edildi. Varolan okul ve kurumların belli illerde yoğunlaşmasının diğer iller ve bölgelerde yaşayan özürlüleri ve ailelerini umutsuzluğa sürüklediği kaydedilen çalışmada, "Bütün hizmet alanlarında olduğu gibi, toplumun duyarlı olduğu özel eğitim alanında yaşanan sorunların temel nedeni, sistemli bir şekilde uygulamaya konulan eğitimde özelleştirme politikalarıdır. Bu durum, bir taraftan devletin eğitime ayırdığı bütçeyi kısıtlarken, diğer taraftan özel okullar ve vakıf üniversitelerinin teşvik edilmesi ve eğitim alanında yatırım yapmamasından açıkça anlaşılmaktadır" değerlendirmesinde bulunuldu.

-"ENGELLİLERİN EĞİTİMİ İÇİN YAŞAM ALANLARI YENİDEN DÜZENLENMELİ"-

Eğitim-Sen engellilerin eğitimi için toplumsal yaşam alanlarının yeniden düzenlenmesi gerektiğine değinirken, şu önerilerde bulundu:

"-Yollar, binalar, toplumsal yaşam alanları engellilerin ihtiyaçlarına uygun bir düzenlemeye kavuşturulmalı, toplum engellilere nasıl davranacağı ile ilgili bilinçlendirilmelidir.

-Engellilerin lehine, onların talepleri doğrultusunda bir yasal düzenleme yapılmalıdır.

-Engellilerle ilgili her türlü eğitim, yardım ve diğer etkinlikler devlet eliyle yapılmalıdır.

-Genelde eğitime, özelde özel eğitime bütçeden yeterli kaynak sağlanmalı, özel eğitim kurumları ve okullarının sayısı artırılmalıdır.

-Çeşitli sosyal güvenlik kurumlarına bağlı olarak çalışanların ve sosyal güvenceden yoksun olan ailelerin çocuklarının kullandıkları bütün cihazlar devlet tarafından ücretsiz olarak karşılanmalıdır.

-"ENGELLİLER İÇİN YENİ İSTİHDAM ALANLARI OLUŞTURULMALI"-

-Çocukların sosyal aktivitelerini geliştirecek etkinliklere öncelik verilmelidir.

-Yeterli sayıda öğretmen, rehberlik uzmanı, psikolojik danışman ve yardımcı hizmet personeli kadrosu açılmalı, bu personel her yıl hizmet içi eğitimden geçirilmelidir.

-Bilimsel olarak oluşturulmuş plan ve programlar eşliğinde engelliliğe yol açan etmenler ortadan kaldırılmalıdır.

-Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde bağımsız bir Özel Eğitim Hizmetleri Genel Müdürlüğü kurularak, hizmetlerin toplumun tüm kesimindeki engelli çocuklara ulaşması sağlanmalıdır.

-Sorun sadece eğitim boyutuyla sınırlandırılmamalı, engelliler için yeni istihdam alanları yaratılmasına özen gösterilmelidir. Hiçbir koşul aranmaksızın yeni istihdam alanları açılmalı, yasal olarak özürlü çalıştırmak zorunluluğu bulunan işyerlerinin denetimleri yapılarak, kurallara uymayanlar hakkında gerekli yaptırımlar uygulanmalıdır."