Güvercinler kanat çırptıkça otistik çocuklar sakinleşiyor
İzmir'in Menemen ilçesindeki Sabahat Akşıray Otistik Çocuklar Eğitim Merkezi'ndeki öğrencilere, iletişim becerilerinin gelişimi amacıyla hayvanlarla terapi uygulanıyor. 

İnsanlar arası iletişimde geçerli olan ön şartların insanla hayvan arasındaki ilişkide söz konusu olmadığını belirten Merkez Müdürü Sadettin Akçi, özellikle öfke krizine giren çocukların, şartsız iletişim kurabilen hayvanlarla bir araya geldiğinde rahatladığını söylüyor.

Merkezde 160 çocuğun eğitim gördüğünü kaydeden Sadettin Akçi, 2'si midilli 4 at ile çok sayıda köpek, güvercin ve kümes hayvanlarıyla terapi uygulandığını aktardı. Bugüne kadar eğitimden geçen 74 çocuğun, normal ilköğretim okullarına kazandırıldığını ifade etti. Otistik çocukların sıklıkla öfke nöbeti geçirdiğini vurgulayan Akçi, "Öfke krizine giren çocuğun kilitlenmesini güvercinlerin kanat çırpışı çözüyor ve rahatlamasını sağlıyor. Öfkeyle giren çocuk, gülerek çıkıyor o alandan." diye konuştu. Özellikle de atların çocuklar üzerinde olumlu etkileri olduğunu hatırlatan tesis müdürü gözlemlerini, "Atlar semersiz kullanıldığında, tensel temasla çocukların negatif enerjilerinin alındığını, devamındaki çalışmalarda son derece olumlu tepki verdiklerini gördük." sözleriyle ifade etti. Merkezde 2002 yılından bu yana hayvanlarla terapi tekniğinin kullanıldığını bildiren Sadettin Akçi, sürdürülen projeler aracılığıyla Avrupa ülkeleriyle temas halinde bulunduklarını ifade etti. Dünyada engelli bireylere uygulanan hayvanlarla terapi yöntemlerini incelediklerini söyledi. İtalya, Macaristan ve Romanya'dan heyetlerin merkezde incelemelerde bulunduğunu bildiren Akçi, şöyle konuştu: "Farklı ülkelerdeki çalışmaları inceleyerek, uygulamaları müşterek bir noktaya getirmeye çalışıyoruz. Dünyanın hangi ülkesinde olursa olsun, engelli birey aynı sorunları yaşıyor. Bu anlamda özgün terapilerle ilgili Avrupa'nın en iyi merkezlerinden biriyiz." Sadettin Akçi, otistik çocukların ihtiyaçlarını karşılayacak biyolojik ve psikolojik istasyonlardan kurulu merkezin benzerinin Türkiye'de bulunmadığını, hayırseverlerin destekleriyle gelişen merkezde hayvanlarla terapi yönteminin yanı sıra suyla terapi (hidroterapi), sanat ve doğayla terapi tekniklerinin uygulandığını sözlerine ekledi.